2 Şubat 2016 Salı

BİLGE TÜRK - Oğuz Kağan ve Beyaz Piramitler

OĞUZ KAĞAN ve BEYAZ PİRAMİTLER
80 cm X 100 cm Teknik: Yağlıboya
6.500 TL

BEYAZ PİRAMİTLER
Bugüne kadar pek çok spekülasyona sebep olan 'beyaz piramitler' çok tartışıldı. Kimisi gerçek dedi, kimisi yok dedi. Bazı araştırmacılar ise, Çin'in bu piramitlerdeki çok önemli bilgilerin açığa çıkmaması için büyük bir çaba gösterdiğini ve bunun için bu piramitleri ve içindeki bilgileri gizlediğini söyledi.
 Ama bir gerçek var ki, Çin'in Xian'daki yasaklanmış bölgede, uydudan tespit edilmiş piramitler var.
Bu konuda anlatıla gelen bilgiler şöyle; (burada anlatılan bilgilerin doğruluğu veya yanlışlığı konusunda şimdiye kadar elimizde kesin bilgiler yoktu.) Çinin Xian bölgesinde, 300 metre olduğu söylenen dev bir piramit ve etrafında çeşitli boyutlarda pek çok piramitler olduğu ifade edilmektedir. Bu piramitler Orta Amerika'daki piramitler gibi düz bir tepeye sahiptir. Bu piramitlerin 5000-6000 yıllık oldukları tahmin edilmektedir.
Beyaz piramitleri, 2. Dünya savaşı sırasında Amerikalı pilot James Gaussan, Hindistan'dan Chungking'e erzak taşırken gördüğünü rapor etti. Kireçtaşından yapıldıklarını tahmin ettiğini söyledi. Böylece bu bölgedeki dev piramitleri tartışmaya açmış oldu. Alman araştırmacı yazar, Hartwig Hausdorf bölgeyi bizzat ziyaret etti. Birçok materyal ve bilgi topladı hatta birkaç fotoğraf elde etti. Ancak bu fotoğraflar birkaç tane ve uzaktan çekilmiş idi. Daha sonra, Çin yönetimi, bu bölgede araştırma yapmayı, hem yabancı araştırmacılara hem de kendi araştırmacılarına ve arkeologlarına yasakladı.
 1954 yılında C-54 uçağından çekilen ilk fotoğraf Life Dergisi'nde yayınlandı. Hausdof bu piramitlerde, ön Türklere ait yazıtlar ve çok değişik mumyalar olduğunu söylese de delillendiremediği için bu bilgileri kuşkuyla karşılanmıştır.
 Bir tv programına katılan eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, "1984 yılında Çin'i ziyaret ettiğini, orada eski Mısır medeniyetinden daha ileri tekniklerle yapılmış mumyalar gördüğünü" ifade etmişti.
Bu konuda araştırma yapmak isteyen bir çok araştırmacı ve arkeolog Çin hükümetine başvurmuş ama başvuruları geri çevrilmiştir. Zaman zaman buraya turist olarak giden araştırmacılar, piramitleri uzaktan gördüklerini ve etrafta yöresel kıyafetler içinde Çinli köylüleri gördüklerini ifade etmişlerdir.
 Çin'in, bu piramitler gizlemek için üzerlerine toprak döküp ağaçlandırdığı da söylenmektedir.
 'İlim Çin'de olsa bile gidiniz alınız!'
İyice düşünülürse, 'İlim Çin'de bile olsa gidiniz alınız' hadisi ne manaya geliyor? Bu konuda bir çok yorum yapılabilir; uzaklığın ilim öğrenmek için engel olmadığı, ilim öğrenmenin bazı zorlukları olduğu vs...
 Ama bu hadis, acaba "ariflere göre ne anlam ifade ediyor?" Dünya tarihini ilgilendiren bir ilimin orada olduğuna işaret olabilir mi?
'İlim Çin'de bile olsa gidiniz alınız' hadisi de bir yönlendirmedir. - Ola ki hadis olmasa bile- Yine de yüzyıllardır söylene gelen boş bir söz değildir.
Bunun için; bu gerçeklerin muhatabı olan Türk kavminin, ilgisinin, kendi tarihine yönelmemesi için elden gelen engellemeler yapılıyor. Hatta bu gerçeğin sahibi Türk kavminin, bu hadisin muhatabı olduğunu söylemek bile ırkçı manada değerlendiriliyor. Bu nedenle, ortaya çıkan bulgular dikkate alınmıyor, önemsiz muamelesi yapılıyor. Acaba bu çaba neden, neden engellenmek isteniliyor? Bunu iyice düşünmek gerekir...
Rehberimiz ihtiyar Çinlinin anlatıkları
"Orası aslında Türklerin atalarına ait mezarlık. İçeride mumyalar var, piramidin içi çok soğuk, orada ayrıca, Türklerin atalarına ait resim ve yazıların olduğunu" söylüyor. Bahsettiği "yazıların ve mumyaların, sadece bir bölümde olduğunu, diğer bölümlerin kapalı olduğunu" söylüyor. Ayrıca şu bilgileri veriyor; "küçükken, köyde hastalanan çocukları bu piramidin içine götürüp, mumyaların yanında bir müddet beklettikten sonra, hasta çocukların iyileştiklerini" anlatıyor. "Kendilerinin de küçükken abisini götürdüklerini" söylüyor. "Piramidin içinde bir çok yazı ve erimiş tabletlerin birbirlerine yapıştıklarını" belirtiyor. Ve ihtiyar çok ilginç bir şey daha anlatı
Bu yaşlı Çinli'nin dedesi, 120 yaşında ölmüş.Yaşlı Çinli, dedesinden şunları dinlemiş: "Bu yapıların (piramitlerin), Türklerin atalarına ait dünyada kurulan ilk kütüphane olduğunu" söylermiş. İhtiyarın dedesi, çok bilge bir adammış. Ayrıca Türklerin atalarına çok saygı duyan bir kişiymiş. Bu bilge adam, öldüğünde piramide 3 km yakınlıktaki bir mezarlığa defnedilmiş. Hangi inanca mensup olduğunu soruyoruz: Çünkü Budistse yakılması gerek. Çok ilginç bir şey anlatıyor: " Dedesinin Gök Tanrı inancına sahip olduğunu ve buralarda yakılma hadisesinin olmadığını, Budistlikle uzaktan yakından ilgisi olmadığını" söylüyor. Çin'de marjinal yaklaşık 20 milyon bu inanca sahip insan olduğunu tahmin ediliyor. Konu farklı bir alana kayıyor: "Dini ritüellerinin olup olmadığını" soruyoruz. Çok fazla açıklamamakla beraber, belli zamanlarda yakınma, yakarış ayinleri olduğunu söylüyor. Sanırız bu durum, Gök Tanrıya dua etme anlamına gelmektedir. Bu da bir başka bir araştırmanın konusu. Bizi asıl ilgilendiren ve heyecanlandıran konulardan birisi de piramide, 3 km metre mesafedeki dedesinin de olduğu mezarlık. 

Mezar odası ve piramitler hakkında şunları öğrendik:
Gördüğümüz mumyanın bazı parçalarını köylüler koparmış. Bu yüzden bozulmaya başlamış. Eskiden yüzü gözü daha netmiş. O kayada da kurt başları, ay yıldız ve o mumyanın sahibine ait bilgiler varmış. Özellikle çift boynuzlu ve çift antene benzer gibi başı olan granit taştaki o yüzü sorduk: Bizi oldukça heyecanlandıran şu cümleleri sarf etti:


O sizin atanız: OĞUZ KAĞAN'ın temsili suretidir.
Bunları duyunca : (Oğuz, Öğüz, Öküz: Güçlü, dev boynuzlu manasına gelmektedir. Arapça'da ise, Zülkarneyn; çift boynuzlu manasına gelmektedir. Oğuz Kağan; kendi döneminde, başına giydiği, boynuzları olan başlıkları ile ünlüdür…) bu bilgiler aklımıza geliyor.
Bu bilgiler karşısında çok heyecanlandık. O inmediğimiz bölgede ise; " merdivenlerden aşağı inince, aşağıdaki yerde başka bir mumya olduğunu ve onun hiç bozulmadığını, ayrıca binlerce tabletler olduğunu, zamanla bu tabletlerin bir kısmının aşınarak birbirlerine yapıştığını ve bu piramidin, -muhtemelen- Oğuz Kağan'ın mezarı olduğunu" söyledi. "Daha bir çok mezar odaları olduğunu ve hepsinin kapalı olduğunu" söyledi. "Çocukken birkaç tanesini gördüğünü, zamanla çöküntüler yüzünden kapandıklarını" anlattı.....
Daha fazlası için..http://www.ktuvakfi.org.tr/cindeki-turk-pramitlerine-girildi--ayyildiz--kurtbasi-ve-2023-sirri/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder