100 cm X 100 cm Karışık Teknik
Amazonlar,
inanışa göre yalnızca bir mitos, uydurulmuş bir efsane değildir. Amazonlar,
Fatsa ya da Ordu’dan Karadeniz’e dökülen Thermedon ırmağının yakınlarında
yaşayan savaşçı kadınlardır.
Yunan mitolojisinde Aşil
(achilles) adlı yarı tanrı savaşçı Troya savaşında Amazon kabilesinden olan
Pentesile (Penthesilia) adlı bir kadın savaşçıyla uzun süre ölümüne çarpışır,
gücü tükenen Pentesile her ne kadar Aşil’i çok zorlasa da Aşil tarafından
ölümcül bir kılıç darbesi alır. Aşil ölmek üzere olan kadının suratını açar ve
bu sarışın kadına âşık olur. Pişman olmuştur…
Eski Yunan kaynaklarında bu
savaşçı kadınların şeytan gibi dövüştükleri ve rüzgâr gibi at sürdükleri
anlatılır.
Bu kaynaktan yola çıkan
Arkeolog Dr. Jeannine Davis Kimball savaşçı Amazon kadınlarının nerede olduğunu
ve nereden geldiklerini araştırmak için yola koyulur, Yunan mitolojisinde
efsaneler yaratan savaşçı kadınların Karadeniz’in kuzeyinden geldikleri, göçebe
oldukları, karşılaştıkları erkek egemen toplumlar karşısında hayrete
düştükleri, özgürlüklerine bağlı olduğu ve kız çocuklarını erkeklerle savaşmak
için yetiştirdikleri birçok yerde anlatılmaktadır ve arkeolojik kazılarına
efsanelere kulak vererek Karadeniz’in kuzeyindeki Rusya steplerinde başlatmaya
karar verir…
Onlarca eski kurganı açan Dr.
Kimball tahmin ettiği gibi aradığını Karadeniz’in kuzeyinde bulmuş, kazılarda
çıkan eşyaların ve desenlerin bugünkü Altaylı göçebelerle olan benzerliğine
dikkat çekmiş ve araştırmalarını daha doğuda Altay dağlarının eteklerinde yapma
kararı almıştır. Bugünkü Kazakistan ve Moğolistan sınırları içindeki
kurganlarda yaşayan savaşçı kadınlar amazonların Orta Asya kökenli olduklarını
tüm dünyaya ispat etmiştir.
Araştırmalarını hızlandıran Dr.
Kimball çevrede onlarca savaşçı kadın kurganı olduğunu keşfetmiş ve efsane
kadın savaşçıların Orta Asya kökenli olduğunu ve savaşçı kadınlara o tarihte
duyulan saygıyı kanıtlamıştır.
Gözünü tekrar Yunan
mitolojisine çeviren Dr. Kimball savaşçıların sarışın olarak tasvir edildiğini
ve Pentesile’nin de sarışın olduğundan yola çıkarak Altaylardaki yalıtılmış
göçebeleri araştırmaya başlar ve Altay dağlarının eteklerinde ıssız bir bölgede
yaşayan 9 yaşlarındaki Meryemgül (Mairamgul) ismindeki sarışın Kırgız kıza
dikkat çeker…
Meryemgül’ün ve 3000 km
uzaklıktaki Karadeniz kuzeyinde bulunan kurgandan çıkan iskelet örneklerini DNA
testine gönderen Dr. Kimball çıkan sonuçlar karşısında şok olmuştur…
2500 yıllık savaşçı kadın ve
Meryemgül’ün mitokondrial DNA’sı %99,9 oranında benzerdir… Meryemgül’ün 2500
yaşındaki savaşçının torunu olduğunu ve Troya Savaşı’ndaki kuzeyden gelen dişi
savaşçıların da kökeninin Orta Asya olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır!
Amazonlar, inanışa göre
yalnızca bir mitos, uydurulmuş bir efsane değildir. Amazonlar, Fatsa ya da Ordu’dan
Karadeniz’e dökülen Thermedon ırmağının yakınlarında yaşayan savaşçı
kadınlardır. Başkentleri Themiskyra kentiydi.
Amazonlar, Anadolu
yarımadasında büyük bir öneme sahipti. Hem tarihçiler hem de mitos yazarları
İzmir’in, Efes’in, Sinop’un ve daha pek çok kıyı kentinin Amazonlar tarafından
kurulduğunu söylerler. Platon ve Sokrates Anadolu’da yaşayan bu çok kuvvetli ve
cesur kadınların sık sık Yunanistan’a akın ettiklerinden bahseder.
Mitolojiye göre Amazonlar savaş
tanrısı Ares’le Harmonia (ya da Aphrodite)’nın kızlarıdır. Tasvirlerde çok iyi
ok, yay, kargı ve mızrak, iki ağızlı balta (Labrys) kullandıkları ve at
sırtında savaştıkları görülmektedir.
Amazon sözcüğünün eski bir
Anadolu diline ait olduğu söylenir. Bazı bilginlere göre
A-mazon=Memesiz anlamına gelir. Yaylarını daha rahat çekebilmek için sağ
göğüslerini kestikleri ve bundan dolayı kendilerine Amazon adı verildiği ileri
sürülür. Oysa en erken tarihlerden itibaren yapılmış olan tasvirlerin çoğunda
Amazonların göğüslerinin ikisi de görülür. Başka bir görüşe göre Amazon’un A’sı
şiddet ve güç anlamına gelir, mazon ise göğüs demektir. Sözcük bu kez memesiz
değil, tam tersi geniş ve kuvvetli göğüslü demektir. Bir diğer görüşe göre
Amazon kelimesindeki “A”, Türkçe’deki -maz- eki gibi olumsuzluk getiren bir
takıdır. “Mazo” ise dokunulmaz demektir. Bu görüşe göre Amazon bir erkek
tarafından dokunulmaz olan kadın demektir.
Pek çok Amazon kadınının
mitolojideki kahramanlarla ilişkisi olmuştur; Hippolyte’nin Herakles,
Antiope’nin Theseus, Penthesileia’nın Akhilleus efsanelerinde adları geçer. Bir
diğer görüşe göre ise eski Kafkas dilinde “Maza” ay demektir. Amazonların hem
ay tanrıçasına hem de önce Kybele sonra da Efes Artemisi’ne taptıkları için
Amazonlara bu ad verilmiştir.
Amazonlar savaşta tutsak ettikleri
erkeklerle birlikte olup daha sonra onları öldürmeyi adet edinmişlerdir. Bazen
de komşu ülkelerle bir anlaşma yapıp komşu ülke erkekleri ile özellikle
ilkbaharda birlikte olmuşlar, doğan çocukların kız olanlarını alıp, erkek
çocukları onlara vermişlerdir.
Prof. Dr.
Gülgün Köroğlu
KAYNAK :